Thursday, January 05, 2012

'Die Scham steht dir gut?: Ferhat Özgür, Metamorphosis Chat. By Nicole Bindreiter / Springer , issue 4 /2011











'Say İyi Bir Film Müzikçisi': Ayşegül Sönmez / 24 Aralık 2011 / Sabah

Say iyi bir film müzikçisi

Üşenmedim, uzun yolu göze aldım. Okan Üniversitesi Akfırat Kampüsü'nde gerçekleşen Ceren Oykut'un konuşmasına gittim. Güzel sanatlar fakültesinin çağdaş sanat öğrencilerinin düzenlediği etkinlikte öğrenciler genç sanatçıyı soru yağmuruna tuttular. Oykut'un samimiyetinden etkilenmemek imkansızdı. Oykut, sanatın hızla metalaştığı şu günlerde bir sanatçı olarak neler hissediyorsunuz sorusunu açıkyüreklilikle "Ben ufak paralarla yaşamaya razıyım aksi çok tatsız oluyor" diye yanıtlaması özellikle... Sergi yerine daha çok insana ulaşacak kitaplar yapmaktan yana olduğunu da ekledi. İçinden geçtiğimiz şu günlerde söyledikleri anlamlı... Okan Üniversitesi'nde bu sanatçı konuşmaları devam edecekmiş. AKM'den her yer yakın... Servisi kaçırmazsam takip edeceğim. Haftanın etkinliği Fazıl Say konseriydi elbette. Bir grup gazeteci meslektaşımla seyretmeye koyulduğum konserde bu kez soru sorma sırası şef Gürer Aykal'daydı. Fazıl Say'a Hayyam konçertosuyla ilgili iki soru sordu. Neden klarnet ve neden Hayyam... "Hayyam bir aydınlanmacı" ve "Klarnet de çok yüzlü bir enstrüman"dı. Say'ın üç bölümlük Hayyam'ı benden geçmedi. Ne Sabine Meyer'in klarnetini sevdim ne de Hayyam'ın eşine duyduğu aşkın anlatıldığı son bölümü... Hatta bestenin ilk bölümü bana Charles Bronson'ı anımsattı. Bir köstebek filmi müziği gerilimine sahipti. Say, iyi bir film müziği bestecisi olabilir...
Fakat Çaykovski'nin dokuzuncu senfonisini dinlediğime memnun oldum. Ne yalan söyleyeyim... Say tutkulu bir icracı, çalışkan bir besteci. İlk kez ona Türkiye'den de bir beste siparişi verilmiş. İKSV, kırkıncı yılı için ondan bir beste istemiş. Haziran ayına yetiştirmeye çalışıyormuş. Konserde çağdaş sanat dünyasından iki yüze rastladım. Hatta bir tanesinin dokuzuncu senfoni esnasında kırmızı yanaklarından inen gözyaşlarına bile tanık oldum. Necmi Sönmez ve Ferhat Özgür... Sönmez'indi evet o gözyaşları... Özgür'e gelince her ay, yurt dışında sergiye katılma rekoru kırmaya devam ediyor. Ankara'dan sonra İstanbul'a da alışmış görünüyor. Haftaya yılbaşı özelde buluşalım. Yılın unutulmazlarını yazacağım...